Farklı ülkeleri gezmek, farklı kültürleri tanımak istiyor fakat nereye gideceğinizi bulamıyor musunuz? O hâlde sizin için bir önerimiz var: İspanya!
İspanya, her köşesinde farklı bir ruh, farklı bir tarih ve farklı bir lezzet barındıran adeta yaşayan bir müze.
Hazırsanız sizi, İspanya’nın sıcak sokaklarında unutulmaz bir maceraya çıkaracak o kapsamlı rehber başlıyor.
Bu yazıda, sizi o rahat koltuğunuzdan kaldırıp yepyeni ufuklara taşımak için özenle seçtiğim, farklı zevklere ve hayallere hitap eden kış rotalarını bir araya getirdim. İster Alpler’in zirvesinde adrenalin dolu bir kayak macerası, ister Kuzey Işıkları’nın altında mistik bir gece, ister tarihi bir Avrupa şehrinde sıcak şarap keyfi arıyor olun, bu listede hayallerinizi süsleyecek bir yer mutlaka var.
Eğer aklınızın bir köşesinde kruvasan kokulu Paris sokaklarında kaybolmak, ya da şatoların gölgesinde kendinizi bir kahraman gibi hissetmek varsa, doğru yerdesiniz.
Bu yazının amacı, size turistik listeler sunmaktan çok daha fazlası. Amacım, kendi mükemmel Fransa rotanızı çizmenize yardımcı olmak ve en önemlisi, “Nerede kalmalıyım?” sorusuna pratik ve mantıklı cevaplar sunmak.
Kampçılık bir tatil değil, bir yaşam biçimi; bir kaçış değil, doğanın kalbine doğru bir varıştır. Kamp yapmak sadece çadır kurup ateş yakmaktan ibaret değil. Bu, kendine yetebilmenin, minimalizmle gelen özgürlüğün, doğaya saygının ve en önemlisi, modern hayatın bizden çaldığı o temel “insan” olma içgüdüsünü yeniden keşfetmenin bir yoludur.
Hayatınızda en az bir kere “Keşke orayı görsem!” dediğiniz, filmlerde, animelerde ya da belgesellerde gördüğünüzde kalbinizi bir anlığına durduran o yer neresi? Benim için bu sorunun cevabı yıllardır hiç değişmedi: Japonya! Yükselen Güneş’in Ülkesi… Kökleri binlerce yıllık geleneklere dayanan ama aynı zamanda teknolojinin ve geleceğin nabzını tutan, tezatlıkların uyum içinde dans ettiği bir yer…
Gözlerini kapat ve bir anlığına hayal et: Gladyatörlerin uğultusunun binlerce yıl sonra bile yankılandığı bir arenada duruyorsun. Mermer bir heykelin damarlarında kan dolaştığını hissedecek kadar gerçekçi olduğu bir galeriye adım atıyorsun. Ya da sularla çevrili bir şehrin dar sokaklarında, bir zamanlar dünyayı yöneten Düklerin fısıltılarını duyarak kayboluyorsun. Burası İtalya. Sadece çizme şeklinde bir ülke değil, Batı medeniyetinin katman katman birikmiş, yaşayan, nefes alan bir arşivi.
İngiltere… Birçoğumuzun aklına kraliyet ailesi, kırmızı otobüsler ve sisli Londra sabahlarıyla gelir. Ancak bu ülke bundan çok daha fazlasını sunuyor. Orta Çağ’dan kalma kaleler, yemyeşil doğa parkları, müziğin kalbi şehirler ve futbolun heyecanını doruklarda yaşayacağınız statlar… İngiltere’de nereye giderseniz gidin, sizi büyüleyecek bir ayrıntıyla karşılaşmanız garanti.
Seyahat ederken en çok hatırlanan anlardan biri, şehre yukarıdan ya da farklı bir açıdan bakmaktır. O manzarayı gördüğünüzde sadece fotoğraf çekmekle kalmazsınız, hafızanıza da kazırsınız. Belki bir gün Tokyo’nun ışıkları altında kaybolursunuz, belki de İstanbul Boğazı’na bakarken tarihle göz göze gelirsiniz.
Seyahat etmek, yalnızca Paris, Roma veya Londra gibi popüler şehirleri görmekten ibaret değil. Dünyada milyonlarca insanın hiç duymadığı ama görenlerin hayat boyu unutamadığı eşsiz yerler var…